Anasayfa » MANŞET » BEYAZ BAYRAK İNİSİYATİFİ SON NÖBETİNİ TUTTU!
BEYAZ BAYRAK İNİSİYATİFİ SON NÖBETİNİ TUTTU!

BEYAZ BAYRAK İNİSİYATİFİ SON NÖBETİNİ TUTTU!

Barış için Beyaz Nöbet Eylemimiz 25. Gününde Sonlandırıldı. 13 Şubat 2016 Cumartesi yapılan son nöbet ile Beyaz Bayrak Nöbetleri sonlandırıldı. Herkes için Barış Girişiminin akşam 17.00 yapılan eylemine saat 18.00 de Beyaz Bayrak İnisiyatifi’de katılarak destek verdi. Ardından son nöbet başladı. Nöbetin bitişini SES Ankara Şube Yönetiminden Rona Temelli basına ve kamuoyuna basın açıklamasını okuyarak duyurdu.

BASIN AÇIKLAMASI TAM METNİ
Barış Sağlıkçıları çalışmalarını sürdürecek.. Barışı daha gür haykıracağız..

Savaş ve barış kavramı insanlık tarihi kadar eskidir. Toplumsal ilişkilerin gelişmesi ile beraber yazılı tarih neredeyse savaş ve barışın anlatıldığı metinler halindedir. İnsanlık ise tüm bu zamanlarda, önemli değerleri kendi içinde üretmeyi başarmıştır. Nasıl barışacağını ve en önemlisi nasıl barış içinde yaşayacağını düşünmüş, sistemler geliştirmiş, değerler üretmiştir. Tüm bunları ölüme karşı, yok oluşa inat yapmaya çalışmıştır. Sonraki nesillerin aynı çıkmaza girmemesi için değerler dünyasında kendine erdemli bir yer yaratmaya çalışmıştır. Barış kültürü işte tüm bu erdemler dünyasının en önemli sonucudur. Yaşatmak ise barış için en önemli davranış biçimidir. Bunu bir tutum olarak geliştirmenin ötesinde “hayatta var olma biçimi” haline getiren biz sağlıkçılar için “barış” içsel bir kavram halindedir. Buna rağmen “barış ve sağlık” olgusu da zamanın kirinden kendini kurtarmaya çalışmaktadır.
Bugün yaşadığımız coğrafya, savaş ve barış ikileminin derinleştiği, ölümlerin istatiksel veri halinde rutinleştiği bir dönemden geçmektedir. Kültürel, dinsel ve etnik ayrımların ölüm nedeni halini aldığı ve büyük göç dalgaları sonucu insanlık dramlarının yaşandığı bu dönem, faşizmin yeniden üretildiği bir hale dönüşmüştür. Kürt coğrafyası ise bu kaosun merkezine, faşist dalganın ve hukuksuzluğun zeminine çekilmeye çalışılmaktadır. Ayları bulan ablukalar sonucunda hedef gözetilerek sağlıkçılar da dahil olmak üzere yüzlerce insan katledilmiş, yaralılar yakılarak infaz edilmiş, cenazeler günlerce sokak ortasında bekletilmiş, tüm bu insanlık suçları dünyanın gözü önünde işlenmiştir.
Bizler; Bu şiddete ve yokediciliğe karşı vicdanımızın sesini haykırabilmek için Diyarbakırda başlayan ve 51 gün süren “Barış için Beyaz Forum”a 25 gün önce başladık sesimizi katmaya. Sessizliğe dayanamadık ve sesimizi çıkarmaya niyetlendik. Başlarken “savaşa karşı barış, ölüme karşı yaşam, siyaha karşı beyaz” saflığında cümle kurmuştuk. Tıpkı Diyabakırdaki sağlık emekçisi dostlarımız yoldaşlarımız gibi. Herşeyden önce insan olarak içimizi yakan bu zulmün sağlıkçı kimliğimizle üzerimize sorumluluklar yüklediğinin farkındaydık. Diyabakırdaki yoldaşlarımız 51 gün süren nöbet eylemleri boyunca halen ablukada olan ve sayısız defa bombalarla, tanklarla dövülen Sur’a girmek istediler. İnsanlık onurunu kurtarmak, meslek onurumuzu yaşatmak için orda olmak istediler. Ancak bu girişimleri her defasında engellendi. Bizler de Ankara’dan SES olmaya çığlık olmaya çalıştık bu insanlık onuruna yakışmayan sağlıksızlık haline..
Barış savaşın olmaması değildir yalnızca; aynı zamanda bir erdemdir, cömert ve adil bir mizaçtır.Yaşamın tam da kendisi,hayatı bütünleyen iki zıt yönü,varlığı ve yokluğu kendisinde barındıran temel sembollerden biridir. Beyaz Bayrak işte tamda bu sembolden ilhamını alarak ortaya çıktı,irade gösterdi,direndi,nöbete durdu. Tüm renkleri içinde barındırıp aslında hepsinden fazlası olan açıklığın ve aydınlığın rengiyle eyledik sokakları. Ölümün, Kırımın, Katliamın, Yoketmenin temsilcilerinin halklara dayattığı çaresizlik; irademizin delirmenin çirkin yüzünü giyinmesini hedeflese de yok olmayanların ,yok olmayacakların şarkılarını,türkülerini ve marşlarını daha güçlü söyledik. Eylemimiz ve direnişmiz görkemli dayanışmanın verdiği kuvvetle hayatın barış rengini bulma yoluna ışık tuttu. Halkların canının sancıları geçsin diye durmadan karşıtı olan savaşla anılan barışın ; karşıtı olmadan da olabileceğini göstermek için beyaza bürünüp bayrak bayrak direndik. Emeğimiz; şu günlerde sonsuz bir boşlukta uzak bir hayalmiş gibi görünen onurlu bir yaşamın gerçekleşme ihtimalini ortaya çıkarmak içindi.
Bekledik ve buradayız dedik. Bunu Arkadaşlarımızı Diyarbakırda engelleyenlere göstermek için nöbete durduk, önlüklerimizle insanlığa, yaşama selam eyledik. Beyaz önlüklerimize karşı tehtidkar uygulamalara boyun eğmedik ve korkmadık. Cizre de sağlıkçı duruşu ile Aziz arkadaşımızı vurdular, ağladık ama vazgeçmedik. Bu aslında neyi niçin hedeflediğimizin iyi bir göstergesi olmuştu. Biz yaşamın yanında yaşatmanın gayretiyle yer alıyorduk.

Ankarada Beyaz Nöbet Eylemine durduğumuz 25 gün boyunca Kürt Coğrafyasında süren ablukalara,sokağa çıkma yasaklarına, vahşet bodrumlarında yaşamaya çabalayan yaralıların sağlık hizmetine erişememeleri sonucu yaşamlarını tek tek kaybetmelerine ve en son diri diri yakılarak Tüm Cizrenin Katliamdan geçirilmesine tanıklık ederken “nasıl barış olur” u konuştuk tartıştık eylemlerimizde. Kendimizi de katarak sağlıkçılar barışa nasıl katkı sunar diye düşündük. Savaşı durdurabilecek gücümüz varmıdır diye sınadık kendimizi. Sokağı bırakmadık. Soğuğa, “terörist sağlıkçılar” tehtidlerine, aktivistlerimizin hedefleştirilmesine inat varlığımızı korumasını bildik. İnsancıl hukuk çerçevesinde ve tıbbi etik değerlerinin ölçüsünde sivil yaralılara ve savaşma yeteneğini kaybetmiş savaşçılara müdahale etmemiz gerektiğini herseferinde hatırladık ve hatırlattık.
Yayınladığımız metinlerimizle, bildirilerimizle dayanaklarımızı sıraladık. Neden burdayız sorusuna herkes için cevaplar aradık. “Barış için sağlıkçılar”la başladık “Barış sağlıkçıları” kavramıyla bütünleştik. Insanlık değerleri ile kendimizi anlattık. Che yi , Gezi yi hatırlattık. Kobani de sağlıkçıların alanlarda yarattığı evrensel değerleri sahiplenerek şekillendirdik dilimizi.
Cizre’de “vahşet bodrumu” na karşı isyan ettik. Sağlık koridorunun açılması için yollara çıktık. Ancak ölümleri engelleyemedik. Bu kadim toprakların kadim halkı adına ölümlerin bitmesi ve barış mücadelesi için bilendik. Cizrede yeni bodrumlarda yeni vahşetleri görmek zorunda kaldık. İnsanlık adına isyan ettik. Yaşayanlarla sorunu olanların ölülere yaptıkları zulme tanık olduk. Tüm bunlara göz yumanların gözlerimize nasıl bakacaklarını düşündük. Bugüne geldik, yüreğimiz ağırlaştı. Kulaklarımızda kurşun ve bomba seslerinin yankıları devam ederken artık barışa nöbet durmanın imkansızlığı içimizi kavurdu. Bu kadar yıkım, bu kadar zulüm içinde geçmişin barışının hükmü kalmamıştı. Zaman barışı yeniden inşa etme zamanıydı.
Bizler Barış Sağlıkçıları olarak Barışın yeniden inşası için yaratılan yıkımın giderilmesine omuz vermeye çalışacağız. Cizre de, Silopi de, Nusaybin de, Dargeçitte, Sur da bu zulme tanıklık eden halkın içinde var olmaya çalışacağız.
“Barış için beyaz forum” başta olmak üzere beyaz nöbet eylemleri bu topraklardaki en uzun sağlık eylemi olarak biçim değiştirerek devam edecek. Sosyal medya hesapları ile iletişimini sağlayacak. Diyarbakır’da Barış Sağlıkçısı yoldaşlarımızın en kısa sürede düzenleyecekleri “barışın inşasında sağlıkçılar” konulu ulusal-uluslararası katılımlı konferans sürecine tüm gücümüzle ortak olacağız.
Yine düzenleyeceğimiz Beyaz Yürüyüşlerimizle,farklı eylem ve etkinliklerimizle Sokaklarda Yaşam için Barışı savunmaya devam edeceğiz. Bununla birlikte 17 Şubat Çarşamba günü tüm demokratik kitle örgütleri ve Barış yanlısı tüm kurumlarlaa önümüzdeki döneme ilişkin yapabileceklerimizi tartışacağımız bir forum yapacağız. Buradan tüm kurumlara çağrımızdır gelin sesimize ses ve gücümüze güç katın.
Gün “insanlık için sağlık” fikrinin doğal evrimine katılmak, tarihe not düşmek ve “insanlık için sağlık” fikrinin tam olarak yaşama işlendiği devrimsel bir dönüşümün öznesi olma günüdür. Barış sağlıkçıları bu özne olma noktasından asla geri durmayacaktır.
Yaşamdan yana olan mesleğin mensupları olarak ölümleri durduruncaya kadar yaşatmak için daha çok çabalayacak, bu kadim topraklara barışı hakim kılana kadar daha çok emek vereceğiz.
Bizlerin sesini duyan ve duyuran Dost Örgütlere teşekkürü bir borç biliriz.
İnadına yaşam inadına yaşatmak…

BEYAZ BAYRAK İNİSİYATİFİ

beyaz_bayrak_final_1

beyaz_bayrak_final_3

beyaz_bayrak_final_6jpg

beyaz_bayrak_final_4

beyaz_bayrak_final