Anasayfa » MANŞET » SES OLARAK BİR KEZ DAHA UYARIYORUZ!
SES OLARAK BİR KEZ DAHA UYARIYORUZ!

SES OLARAK BİR KEZ DAHA UYARIYORUZ!

8. Dönem 6. Merkez Temsilciler Kurulunun 25-26 Şubat 2016 tarihinde yaptığı toplantıda aldığı kararla, Sur’da mahsur kalan yaralıların yaşam koridoru açılarak Sağlık Hizmetlerine erişiminin önündeki engellerin kaldırılmasına yönelik Sağlık Bakanlığı önünde SES Yönetim ve MTK üyelerinin katılımıyla bir Basın açıklaması yapıldı. Basın açıklamasını SES adına Eş Başkan Gönül Erden okudu. Eylemde Genel Merkez Yürütme Kurulu Üyesi Fikret Çalağan’da bir konuşma yaptı.

Basın Açıklaması Metni

Ses Olarak Bir Kez Daha Uyarıyoruz!

Diyarbakır Sur ilçesi Hasırlı Mahallesi Köprülü Sokak, Fatihpaşa ve Savaş Mahallelerinde içlerinde yaralıların da bulunduğu 200’e yakın sivil insan 8 gündür binaların bodrumlarında mahsur kalmış ve devam eden operasyonlar nedeniyle tahliye edilememektedirler.

90’lı yıllarda işlenen zorla kaybettirme ve işkence suçlarının failleri yargılanıp hakikat açığa çıkarılmamışken, son 7 ayda 90’lı yılları geride bırakan biçimde insanlığa karşı suçlar işlenmektedir. Üç aya yaklaşan sokağa çıkma yasakları nedeniyle Diyarbakır Sur’da 200’den fazla kişi öldürülme ve yaralanma tehditlerine karşı hayata tutunabilmek amacıyla bodrum katlarına sığınmışlardır. Sur’un üç ayrı mahallesinde 15’i 10 yaşın altında olan Bebek, çocuk ve yaralılar da dahil olmak üzere 200’den fazla kişi mahsur kalmıştır. 2 Aralık’tan beri sokağa çıkma yasağının devam ettiği Sur’da mahsur kalan bu kişiler için acilen yaşam koridoru oluşturulması gerekmektedir. Aynı zamanda ablukaların kaldırılarak normal yaşama dönülmesinin koşulları oluşturulmalıdır. Hukukun askıya alındığı ülkemizde sorunlar gittikçe derinleşirken mülteciler üzerinden yapılan kirli pazarlıklarla AB’nin de bu insan hakları ihlallerine sessiz kaldığını hukuksuzluğun bir parçası olduğunu ifade etmek zorundayız. Yaşam hakkı ihlalleri, her alanda sağlık hakkına erişim engellerinin neredeyse had safhaya ulaştığını kamuoyuyla defalarca paylaştık şimdi yeniden bu hukuksuzlukların bir an önce giderilmesini talep ediyor ve uyarıyoruz.

Sokağa çıkma yasaklarının herhangi hukuki bir temeli bulunmadığı gibi, bu uygulama çok sayıda ihlalin temel sebebi olmaya devam etmektedir. Ağır silahlarla bir halkın yaşam alanı yok edilmek istenmekte, tarihi doku yıkıma uğratılmakta ve savaşlarda bile kullanılmaması gereken yöntemler bu bölgede uygulanmaktadır. Sığınılan bodrum katlarında yaralıların yanı sıra ağır yaralılar ve cesetler bulunmaktadır, beyaz bayrakla çıkarak hastaneye ulaşmak isteyen yaralılar güvenlik güçlerince hedef haline getirilmektedir.

24 Şubatsur_utanci_1 çarşamba günü mahsur kalanlar için sadece bir saat on beş dakika koridor açılmıştır, bu süre yaralı ve ağır yaralıların sağlık hizmetine erişimi için kesinlikle yeterli bir süre değildir. Güvenlik güçlerinin bodrum katlarında mahsur kalanlara yaşam koridoru açarken bile teslim olun çağrısı yapması ve sürenin gerçekte ihtiyaç duyulan süreden kısa tutulması savaş durumunun her yönden derinleştirilmek istendiğinin en açık kanıtıdır. Hükümetin bu tutumu ne iç hukuk ne de uluslararası hukuk bakımından kabul edilebilir değildir. Çok kısa bir süre ülke kamuoyumuzun da tanıklık yaptığı Cizre gerçeği vardır. Kısaca hatırlatacak olursak sayısız defa gerçekleştirdiğimiz uyarılar, yine bağımsız gönüllü sağlık ekiplerinin her şeyi göze alarak Cizre’deki bodrumlara ulaşma çabası sonuçsuz kalmış,   Cizre’de bodrum katında mahsur kalan yararlıları ve yakınlarını almaya giden aileler,  barış anneleri saldırıya uğramış ve çok sayıda çağrıya karşın mahsur kalanlar katledilmişti. Sur’da da benzer girişimlerin yine aynı şekilde sonuçsuz kalması endişelerimizi arttırmaktadır.

Yaşam en temel haktır ve hiç kimse hiç bir sebeple bu haktan mahrum edilemez. Sur’da bir bodrum kata sıkışıp mahsur kalan tüm insanlar için derhal Yaşam Koridoru açılmalı ve Sur’dan güvenli bir şekilde çıkmaları sağlanmalıdır. 26.02.2016

SAĞLIK VE SOSYAL HİZMET EMEKÇİLERİ SENDİKASI

MERKEZ TEMSİLCİLER KURULU

sur_utanci_2

sur_utanci_3