İhraçlara, açığa almalara karşı bugün öğle saatinde yapılacak basın açıklamasına hazırlanan SES üyelerine yapılan saldırı ardından yönetici ve üyelerimizin gözaltına alınması akşam 18.00’de KESK Ankara Şubeler Platformunca Sakarya Caddesinde yapılan bir basın açıklaması ile kınandı. Basın açıklamasına akşam 17.00 civarında serbest bırakılan Eş Genel Başkanlar ve diğer yürütme kurulu üyeleri de katıldı.
Bugün saldırı nedeniyle okunamayan basın açıklaması SES Eşbaşkanı Gönül Erden tarafından okundu. Ardından KESK Eş Başkanı Lami özgen ve CHP Milletvekili Yılmaz’da birer konuşma yaptılar.
Basın Açıklaması tam metni
OLAĞANÜSTÜ HAL’E, KANUN HÜKMÜNDEKİ KARARNAME’LERE VE İHRAÇLARA DİRENECEĞİZ…
Olağanüstü Hal kapsamında çıkarılan Kanun Hükmünde Kararname’lerle sağlık alanında 10 binin, kamu alanında 100 binin üzerinde kamu emekçisi ihraç edilmiştir. Sendikamızın 460 üyesi de, bu usulsüz ve hukuksuz uygulamalara maruz kalmış ve kamudan ihraç edilmiştir.
Biliyoruz ve bir kez daha buradan ifade ediyoruz ki; KHK’larla ihraç edilen üyelerimiz;
Sağlık alanındaki yolsuzluklara,
Halkın sağlık hakkını metalaştıran ve yoksulları hizmetlerden dışlayan neoliberal uygulamalara,
AKP-cemaat işbirliğiyle gerçekleştirilen kadrolaşmaya,
Sağlık ve sosyal hizmet emekçilerinin çalışma ve yaşam hakkının yok sayılmasına karşı mücadele eden ve bu nedenle defalarca mahkemelerde yargılanan, sürgün edilen, cezalandırılan üyelerimizdir.
Kamuda kıyımın asıl hedefi her zaman AKP’nin neoliberal ve kirli politikalarına direnenler olmuştur. Kamu emekçilerinin iş güvencesini ortadan kaldırmak ve sağlığı tam bir rant alanına çevirmek isteyen AKP, öncelikle bu politikalara karşı duranları cezalandırmaya çalışmaktadır.
Yani AKP, darbecilerle hesaplaşma adı altında kamudan kendi gibi düşünmeyenleri tasfiye ediyor.
Hukuksuz ve usulsüz uygulamalarla, sağlık hakkı, iş güvencesi ve insanca yaşam için mücadele eden üyelerimizi hedef tahtasına koyanlar bilsinler ki, meşru direnme hakkımızı sonuna kadar kullanmaktan asla vazgeçmeyeceğiz.
Bu süreçte sadece sağlık emekçileri mağdur olmuyor, sağlık emekçisi ihtiyacının yoğun yaşandığı bölgelerde açığa alma ve ihraçlar nedeniyle halkın kamu sağlık hizmetine erişiminde de önemli ihlaller yaşanmaktadır.
Bazı illerde sağlık birimleri tümüyle kapanmış, tıp fakültelerinin bazı bölümlerinde eğitim verecek öğretim görevlisi ve asistan kalmamış, zaten yetersiz olan sağlık personeli sayısı iyice düşmüştür. Kamu yönetiminin asli ilkesi olan liyakatın mülakatlarla çiğnenmesi sonucunda niteliksiz kadrolarla verilmeye çalışılan kamu sağlık hizmeti, halkın sağlık hakkına ulaşımının da engellenmesi anlamına gelmektedir.
Güvencesizleştirilmeye karşı aktif mücadele yürüten sendikamızın üyelerinin hedef alınması AKP’nin güvencesizliği kural haline getirmek istediğinin en somut kanıtıdır. Bizleri susturmaya çalışan iktidar, 657 sayılı kanunda değişiklik yaparak kamu emekçilerini tümüyle güvencesizleştirecektir. Bu saldırılara karşı sağlık emekçilerinin tek güvencesi güçlü ve iktidardan değil emekçiden yana bir örgütlülüktür. Binlerce üyesi ihraç edilmiş, on binlerce üyesi açığa alınmış kontra sendikalar kafalarını kuma gömmeye, üyelerini sendikaya sokmamaya devam etsinler. Biz haklılığımızdan ve örgütlülüğümüzden aldığımız güçle AKP iktidarının karşısına dimdik çıktık ve çıkmaya da devam edeceğiz.
Bizim üyelerimizin ne darbeyle nede darbecilerle en ufak bir işi olmaz, yolları herhangi bir yerde asla ve asla kesişmez.
Bizim üyelerimize dönük saldırılarla hedef şaşırtmak, kendinizi ve yandaşlarınızı aklamak gibi bir çabanın içine giriyorsanız yanılıyorsunuz,
Ve üyelerimizi ihraç ederek yapmış olduğunuz kavga davetine ise tereddütsüz yanıt veriyoruz
Davetiniz kabulümüzdür…
Biz sağlık emekçileri olarak savaş koşullarında da, OHAL’de de herkese nitelikli ulaşılabilir, parasız ve anadilinde sağlık hizmeti mücadelemizden vazgeçmedik, vazgeçmeyeceğiz.
Kamu emekçilerinin örgütlenme hakkı bahşedilmedi, mücadele edilerek kazanıldı. Bu mücadelede faili meçhuller, sürgünler, katliamlar bizi bir an olsun yolumuzdan alı koymadı. Bu gün üyelerimize dönük bu saldırıların da bizi yolumuzdan alıkoymayacağından kimsenin şüphesi olmasın.
Dilenerek değil, onurumuzla direnerek ve çoğalarak geri döneceğiz.
Biz Haklıyız, kazanacağız… 10.11.2016
MERKEZ YÖNETİM KURULU