Bugün ( 4 Mart 2017 Cumartesi ) saat 14.00-16.00 arasında Sakarya Meydanında kadınlar vardı.
Her hafta Cumartesi aynı saatlerde KHK’lerle yapılan ihraçlara ve OHAL’e karşı KESK’in Sakarya Caddesinde yaptığı 2 saatlik oturma eylemi bugün 8 Mart haftası nedeniyle KESK Ankara Şubeler Kadın Platformunca kadınların öncülüğünde yapıldı.
Açılış konuşmasını SES Ankara Şube Eş Başkanı Rona TEMELLİ’nin yaptığı oturma eyleminde, KESK Ankara Şubeler Kadın Platformu adına basın metnini Betül TAŞAR okudu..
Ardından KESK Eş Genel Başkanı Şaziye KÖSE bir konuşma yaptı. ve KESK’li kadınlar referandumda ne diyor konulu bir açıklamayı yine KESK Ankara Şubeler Kadın Platformu adına Filiz KOÇAK yaptı.
Kadınların okuduğu şiirler ile devam eden eylem, Müzik grubunun söylediği şarkılar ve çekilen halaylar ile atılan sloganların ardından sonlandırıldı.
BASIN AÇIKLAMASI METNİ
BİZ KADINLAR OHAL’E VE KHK’LARA BOYUN EĞMİYORUZ!
1 Eylül tarihinden itibaren OHAL hukuksuzluğuna dayanarak çıkarılan OHAL KHK’ları ile tamamen siyasi ve keyfi bir şekilde on binlerce kamu emekçisi ihraç edilmiş ve açığa alınmıştır. Açığa almalar ve ihraçlar başta olmak üzere konfederasyonumuz üye ve yöneticileri bilinçli ve sistematik olarak hak ihlallerine maruz kalmaktadır. Siyasi iktidar OHAL ortamını kullanarak sendikal örgütlenmeyi hedef almakta ve sendikal mücadelenin sınırlarını çizmeye çalışarak nihayetinde sendikal mücadeleyi bitirmeyi amaçlamaktadır.
12 Eylül darbesi dâhil, geçmişte yaşanmış darbe dönemlerinde bu kadar yoğun ve kapsamlı bir kıyım yaşanmamıştır. 15 Temmuz’daki “darbe girişiminin” engellenmesi sonrasında emek alanına saldırılar hız kesmeden devam etmektedir. Kamu kurumlarında yürütülen “açığa alma ve ihraç dalgasında” 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu ve buna bağlı Disiplin Yönetmelikleri dahi uygulanmadan on binlerce kamu emekçisi fişleme gibi antidemokratik yöntemlerle işten atılmıştır.
Tüm bu yapılanlar kamuda planlanan tasfiye ve hükümetin kapı kulu yaratma politikasına hizmet etmektedir. Cinsiyetçi yasa ve politikalarla cinsel istismarı ve tecavüzü meşrulaştırmaya çalışan AKP, OHAL ve KHK’lar ile emekçilere ve kendisine biat etmeyen tüm kesimlere yönelirken, kadınlar üzerinde daha fazla baskı ve şiddet uygulamaktan çekinmemiştir. Siyasi iktidar darbecilerle mücadele adı altında kamuyu tamamen tasfiye ederek tekçi, mezhepçi, cinsiyetçi bir biçimde yeniden yapılandırıp zaten sınırlı hale gelmiş olan kamu emekçilerinin iş güvencesini tümden ortadan kaldırmak istemektedir.
Darbecilerle mücadele adı altında ilan edilmiş OHAL sürecinde hukuksuz ihraçlar ve açığa almalar sonucunda Konfederasyonumuz KESK’e bağlı tüm iş kollarında 794 kadın, 2336 erkek olmak üzere toplam 3.130 emekçi ihraç edilmiştir. Savaş, darbe, OHAL derken ülke büyük bir krize sürüklenirken işgücünde ilk gözden çıkarılanlar kadınlar ve muhalifler olmuştur.
AKP, emek düşmanı politikalarını hayata geçirirken sadece cinsiyetçiliği derinleştirmekle kalmıyor, kadınların kazanılmış haklarını da gasp ediyor. Kadın istihdamını arttırmak bahanesiyle farklı zamanlarda, farklı adlarla çıkarılan paketlerle, ulusal istihdam strateji belgelerinde ve torba yasalarla kadınları ev- aile- çocuk üçgenine hapsetmeye çalışırken diğer taraftan da ihraç edilen kamu emekçisi kadınları ucuz iş gücü olarak sermayenin sömürüsüne sunuyor.
‘Ya evde otur ya da esnek, güvencesiz çalışma ile ucuz iş gücü ol’ dayatmasını kabul etmiyoruz!
Erkek-devlet şiddetine direnen kadın emekçiler başta olmak üzere muhalif kamu emekçilerinin, baskı, sürgün, tutuklama, açığa alma ve ihraçlarla devre dışı kalacağına inanan AKP’ye; kadınlar olarak 8 Mart’ın direniş ruhuyla, bir kez daha yaşamlarımız üzerinde kurulmak istenen erkek egemen tahakküme “HAYIR“ diyoruz! Kadınların eşitlik, özgürlük ve emek mücadelesini yükseltmeye devam edeceğiz.