Anasayfa » MANŞET » SENDİKALAR, MESLEK ÖRGÜTLERİ VE UZMANLARDAN ŞARBON AÇIKLAMASI
SENDİKALAR, MESLEK ÖRGÜTLERİ VE UZMANLARDAN ŞARBON AÇIKLAMASI

SENDİKALAR, MESLEK ÖRGÜTLERİ VE UZMANLARDAN ŞARBON AÇIKLAMASI

şarbon_1

Şarbon salgını hakkında görüş, tespit ve çözüm önerilerini paylaşmak için 06 Eylül 2018 Perşembe günü Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası Ankara Şube Eş Başkanı Hüsnü Yıldırım, Ankara Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Vedat Bulut, Genel Sekreter Dr. Ali Karakoç, Ankara Bölgesi Veteriner Hekimleri Odası Başkanı Oytun Okan Şenel, Gıda Mühendisleri Odası Başkanı Kemal Taydaş, Tarım-Orkam Sen Başkanı Hüseyin Yıldırım ve Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Prof.Dr. Esin Şenol ile Halk Sağlığı Uzmanı Prof.Dr. Necati Dedeoğlu’nun katıldığı basın toplantısı düzenlendi.

Toplantıda uzmanlar basına şarbon salgını ve vakalar hakkında bilgi verdi.

Veteriner Hekimleri Odası Başkanı Oytun Okan Şenel basından gelen yurttaşlar et yiyebilir mi sorusu üzerine “Konunun profesyonellerinden geçmiş, mevzuata uygun olarak üretim yapılıyorsa et yenmesinde hiçbir sakınca yok” dedi. Çıplak elle ete dokunmayın ve en az 15 dakika kaynatın uyarılarını yapan Şenel hijyen kurallarına uyulması gerektiğini hatırlattı. Kurban bayramında bir gün içinde çok fazla miktarda hayvanın kesildiğini söyleyen Şenel “ Etler, denetimini yapacak olan profesyonellerin dışında kalıyor. Dolayısıyla Kurban Bayramında kesilen etlerin görünümüyle ilgili bir şüpheleri varsa etlerin kontrolünü mutlaka yaptırmaları gerekiyor” uyarısında bulundu.

Halk Sağlığı Uzmanı Prof.Dr. Necati Dedeoğlu ülkedeki sistemi bütüncül bir şekilde ele alarak “Sorunlar sadece hayvanla, gıdayla ilgili değil. Esas olarak sistem sorunu var. Öyle bir hale geldi ki denetim, halk sağlığı, koruyucu hekimlik olmayınca bu durum üstüne her şey yaşanabilir. Şarbon, veteriner hizmetlerin aksaması sebebiyle tüm Avrupa ülkelerinden daha çok Türkiye’de görülüyor” sözlerini kaydetti.

Gıda Mühendisleri Odası Başkanı Kemal Taydaş neoliberal politikalar sonrasında ülkenin kendine yeter canlı hayvan varlığının bitme noktasına geldiğini eleştirdi. Kırmızı et açığını kapatmak adına ithalat yapıldığına ve sonucun bu noktalara geldiğine dikkat çeken Taydaş “Yıllar öncesinde canlı hayvan varlığı açısından ülkesine yeten ve ihracat yapan bir ülkeydik. Şu günlerde çok ciddi, net ithalatçı bir konuma geldik. Sorunun kaynağı burada yatmaktadır” dedi.

Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Esin Şenol şarbon konusundaki kaygıların haklı olduğunu belirterek “Bugün bunu konuşuyor olmak ayıp aslında. Batıda çok ama çok nadir görülüyor. Bizde zaten vardı demek bu anlamda aklayıcı bir süreç değil. Toplu yapılan bir ithalatta hiperendemik bir ülkeden alıyorsanız oradaki kontrollerin çok daha sıkı olması gerekiyor” dedi

Ortak Basın Açıklaması

06 Eylül 2018

Ankara’da Şarbon Hastalığı ve Karantina Uygulaması

Kurban Bayramı’nda satılmak üzere Türkiye’nin Brezilya’dan ithal ettiği 25.000 sığır Santos limanından Nada isimli gemiyle 17 günlük yolculuk sonrasında Mersin Limanı’na indirilmiştir. Hayvan hakları savunucuları ve Mersin’deki gazetecilerin ve siyasi parti temsilcilerinin öneri ve uyarılarına kulak tıkanmıştır. Bu gemi karantinaya alınmadan veya limanda oluşturulacak bir fiziksel mekanda muayeneleri ve bu inceleme sonrasında çiftliklere dağıtımları yapılması gerekirken, bu yapılmamıştır. Mersin Barosu suç duyurusunda bulunmasına rağmen işlem devam ettirilmiştir. TBMM’de verilen soru önergelerine yanıt verilmemiştir.

Bu büyükbaş hayvanlar, Brezilya’dan büyükbaş hayvan ithal eden Hijazi&Ghosheh Co. Ltd. Şirketi tarafından AHİBOZ ile GÜLALAN köyleri arasındaki KİPMAN şirketine ait, yeni kurulduğu anlaşılan tesis kiralanarak yediemine teslim etmiştir. Brezilya’dan ithal edilen 3959 büyükbaş hayvan Kurban Bayramı için bekletilirken ilk etapta 50 hayvanın ani ölümü nedeniyle Gölbaşı İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü’ne bağlı resmi veteriner hekimler tarafından hayvanlardan alınan örneklerde şarbon hastalığı belirlenmiş, bölge karantinaya alınmıştır. Ankara Tabip Odası heyeti bölgeye giderek inceleme yapmış ve yetkililerle görüşmüştür. Ankara Bölgesi Veteriner Hekimleri Odası, olayın ortaya çıktığı andan itibaren İl ve İlçe Müdürlüğü yöneticileriyle iletişim kurarak süreç ve gelişmeler hakkında bilgi almıştır.

Bölgede yapılan incelemede, çiftlikte çalışan personelin ve Tarım ve Orman Bakanlığı yetkililerinin iş güvenliği önlemlerini aldıkları, kişisel koruyucu kıyafet giyindikleri ve yüksek güvenlikli maske kullandıkları gözlenmiştir. İlçe Tarım ve Orman Müdürü, İl Tarım ve Orman Md. Yardımcısı ve Koruma Şube Müdürü ile birlikte veteriner hekimlerin şarbon tespit edildiği günden bu yana kordon uygulaması başlattıkları ve ilgili mevzuat uyarınca önlem aldıkları, aşılamalara başladıkları anlaşılmıştır. Hayvanların toplama alanından 300 mt mesafede çalışma ortamı kurulduğu, hayvanlardan örnekler alınarak ileri moleküler tekniklerle analizler için resmi laboratuvara gönderildiği görülmüştür. Bölgeye 100 ton kadar kireç getirildiği, şarbon hastalığı tespit edilen hayvanların gömülerek kireçlendiği anlaşılmıştır. Tarım ve Orman Bakanlığı yetkilileriyle yapılan görüşmelerde yurt dışından ithal edilen hayvanların kontrolünün mevzuata uygun olarak 3 noktada gerçekleştiği, birinci noktanın gümrüklerde olduğu, hayvanların yurtdışından getirilişinde hastalığın kuluçka döneminde birinci kontrolde anlaşılmazsa bile, hayvanların çiftlikte tekrar muayenelerinin yapıldığı ve hastalığın da bu aşamada tespit edildiği anlaşılmıştır. Hayvanların kesim sonrası etlerinden alınan numunelerinin tekrar PCR analizine sokulduğu ve bu şekilde bir seri kesimde 2 hayvanda test sonucu pozitif olduğu için 10 karkas halindeki etin de imha edildiği belirtilmiştir. Hayvanlarda kullanılan aşının Etlik-Ankara’da bulunan Tarım ve Orman Bakanlığı Veteriner Kontrol Merkez Araştırma Enstitüsü’nden yeterli miktarda temin edildiği öğrenilmiştir. Çiftlikten hayvan satışı bulunmamaktadır ve şarbonlu ürünlerin piyasaya çıkmaması temin edilmektedir.

Bugün kamuoyunda merak edilen bu Şarbon salgınını konunun uzmanlarıyla, meslek örgütleri ve sendikalarla bir basın ve kamuoyu bilgilendirmesi yapmak üzere düzenledik.

Bugün kamuoyunun öğrenmek istedikleri şunlardır:

  • Denetimler hangi aşamada aksamıştır?
  • Brezilya’da hayvanlar yüklenmeden önce kontrolleri niçin yapılmamıştır? 6 ay öncesine kadar hayvanların ithal edileceği ülkede Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından görevlendirilen resmi veteriner hekimler kontrol ve muayene yapmaktaydı; bu uygulama niçin kaldırıldı? Bu görev, niçin yetkisi olmayan ithalaçı firmaların insafına terk edildi?
  • Mersin Limanı’nda niçin fiziki mekanlar planlanmamıştır?
  • Mersin Limanı’nda 21 günlük koruyucu karantina uygulaması niçin yapılmamıştır?
  • Bu 25.000 büyükbaş hayvanın dağıtımı hangi bölgelere yapılmıştır?
  • Hastalığın çıktığı bölgelerde, özellikle akarsu rotaları boyunca şarbon sporlarının yayılmasını önlemek için hangi tedbirler alınmıştır?
  • Gelecekte başka bir risk ve sağlık tehdidiyle karşılaşmamamız için gıda güvenliğine yönelik önlemler alınacak mıdır?

Meslek örgütlerinin, sendikaların ve konuyla ilgili uzmanların görüş ve tespitleri, çözüm önerileri bulunmaktadır.

Kurban Bayramı döneminde yurt dışından getirilen çok sayıdaki hayvanın denetiminin de bu yoğunluk içerisinde aksatılması ve özellikle karantina süresi uygulanmadan hayvanların yurda sokulması temel neden olarak ortada durmaktadır. Gıda güvenliğinin sağlanmasında Veteriner Hekimler, Gıda Mühendisleri, Tıp Hekimleri, diğer sağlık çalışanları, çiftçilerimiz ve örgütleri tümü birlikte bu sorunun çözümünde ilgili bakanlıklar ve taşra teşkilatlarıyla işbirliğine hazırdır. Hastalık, halk sağlığı açısından tehlikeli olmakla beraber zamanında alınacak önlemler ve veteriner hekim denetiminde yapılacak kesimlerle risk önemli oranda azaltılabilmektedir. Bu olay tekrar göstermiştir ki bu ülkenin güçlü, hızlı hareket edebilen, bağımsız bir veteriner hekimlik teşkilatına gereksinimi vardır. Hayvan sağlığı hizmeti bir hekimlik hizmetidir ve hayvan sağlığı, hayvan varlığı ve gıda stratejik bir alandır. Tek sağlık konseptine uygun olarak sağlık personeli bir bütün olarak çalışmalı, özlük hakları konusunda da ayrımcılığa tabi tutulmamalı, bu alanda kilit meslek olan veteriner hekimlikte son zamanlarda yaşatılan etkisizleştirme hızla durdurulmalıdır. Resmi otoritenin daha güçlü ve etkin refleks gösterebilmesi için, Tarım ve Orman Bakanlığı’nda boş olarak bulunan veteriner hekim, Gıda Mühendisi ve Ziraat Mühendisi, tekniker ve teknisyen kadrolarına zaman zaman gündeme getirilen atamalar ivedilikle yapılmalıdır.

Yerli hayvan üretimini sekteye uğratacak şekilde yabancı hayvan ithalatına gümrükte “0” vergi uygulamalarında uluslararası tröstlere imtiyaz sağlayarak ülkemiz hayvan yetiştiricilerinin mağdur olmasına yol açılmaktadır. Bu durumda denetimler zayıflatılmakta ve şeffaf olmayan ticari ilişkiler artmaktadır.

Kurban Bayramı süresince yurdumuzda kesilen hayvan sayısı, bir yıl boyunca yapılan kesimin dörtte biri kadardır. Bu yoğunluk içinde yurdun her köşesinde kesim yapılmakta, pek çok noktada veteriner hekim muayenesi ve Gıda Mühendisliği kontrolleri yapılamamakta, toplum sağlığı ve hayvan refahına yönelik ihlaller ortaya çıkmaktadır. Kurban Bayramı süresince tüm kesimlerin Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından belirlenmiş noktalarda, denetim altında yapılması için gerekli düzenlemelere başlanmalı ve 2019 yılına yetiştirilmelidir.

Sonuç olarak, uygulanan neoliberal politikalardan sonra sağlık ocakları ve sahada görev yapan veteriner hekimler özellikle Kurban Bayramı öncesinde yoğun koruyucu hekimlik faaliyetleri yürütmekteydi. Hayvan ürünlerinin kaynağı yerli üretimdi. Kontrolleri bir hassasiyet içerisinde yapılırdı. Bugünkü sorunun temel nedenlerinden biri yerli hayvancılığı ithalatçı rejime kurban etmekse, diğeri koruyucu hekimliği ve sağlık memurlarını sahadan çekmiş olmamızdır. Kısaca “Neoliberal kapitalist politikalar bir Halk Sağlığı sorunudur”.

Saygılarımızla kamuoyuna bildiririz.

Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası

Ankara Tabip Odası

Ankara Bölgesi Veteriner Hekimleri Odası

Gıda Mühendisleri Odası

Tarım-Orkam Sen