SES ve ATO 5 Nisan Asistan Hekimler günü nedeniyle 5 Nisan 2017 Çarşamba günü Hacettepe Hastanesi önünde bir basın açıklaması gerçekleştirdiler.
Ses Ankara Şube üye ve yöneticileriyle Ankara Tabip Odası ve asistan hekimlerin katılımıyla gerçekleşen basın açıklamasında asistan hekimlerin sorunları dile getirildi. Sorunların başında , 29 Kasım- 7 Aralık tarihleri arasında 515 asistan hekimle yapılan “Tıpta Uzmanlık Eğitimi” başlıklı anketde “günaşırı nöbet” öne çıkarken, sağlıksız koşullarda çalışmaktan kaynaklı “istifa” düşünen hekimlerin ağırlıkta olduğu görüldü.
Ayrıca Tıpta uzmanlıkta eğitimin niteliksizliği ve nitelikli uzmanlık eğitimi istemi vurgulandı. Basın açıklamasında , söz konusu anketin okunmasından sonra asistan hekimler ve diğer sağlık emekçileri, belirlenen bir “HAYIR AĞACI” na referandumda alınacak tavıra yönelik düşünceleri ifade eden dövizler asıldı.
Atılan çeşitli sloganların ardından basın açıklaması sonlandırıldı.
Basın Açıklaması metni
- Bugün günlerden uykusuzluk, yorgunluk, 33 saat çalışma…
- Bugün günlerden nöbet ertesi mesaiye devam etme, tüm zorlu çalışma koşullarına karşın eğitim talep etme…
- Bugün günlerden tükenmişlik, yorgunluk, bıkkınlık…
- Bugün günlerden Melike…
- Bugün hastanelerde hastayı ilk karşılayan, günde 1000 hasta bakılan acillerde şiddete en çok maruz kalan hekimlerin günü…
- Bugün hastanenin joker elemanı, ucuz iş gücünün günü…
- Bugün 5 Nisan Asistan Hekim Günü…
- Geçtiğimiz yıllarda asistan hekim mücadeleleri ile takvime not ettirdiğimiz gün…
- Dokuz Eylül grevinin yıl dönümü…
- Bugün Celal Bayar Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde süresiz greve giden asistan hekimlerin günü…
- Bugün günlerden daha iyiyi isteme gelecek güzel günlere inanma…
- Bugün taleplerimizi haykırmanın günü…
- Haksız, hukuksuz ihraç edilenler görevlerine, eğitimlerine iade edilsin
- Sağlıkta şiddet sona ersin
- Nitelikli uzmanlık eğitimi istiyoruz
- Hastalarımıza yeterli süre ayırabilmek istiyoruz
- İnsanca çalışma koşulları istiyoruz
- Çalışırken ve emeklilikte insanca ücret istiyoruz
Asistan hekimler olarak yasal ve akademik unvanımız ‘ tıpta uzmanlık öğrencisi’ veya ‘araştırma görevlisi’ hekim iken işletme haline gelmiş hastanelerde hizmet açığını kapatan hekimler olarak çalışmaktayız.
Geçmişten bugüne asistan hekimlerin kendi öznel sorunlarının olmakla birlikte sağlıkta dönüşümle birlikte sorunlarımız katmerlenmiş durumda;
Sağlık çalışanı-hasta ilişkisinin bozulması, sağlık ortamında artan şiddet, hastanelerde birincil önceliğin gelir- gider, kar- zarar hesapları haline gelmesiyle performans sisteminden, artan hasta sayılarına kadar…
Muayene sürelerinin kısalmasıyla sağlık hizmetinin niteliksizleşmesi ve malpraktis riskinin artmasına…
Emeklerimizin karşılığının döner sermayeye bağımlı olmasına -ki kimi yerlerde ödenmemektedir- kadar asistan hekimlerin hakları gasp edilmektedir.
TTB Asistan ve Genç Uzman Hekim Kolu olarak ülkemiz genelinde asistan hekimlerin durumunu değerlendiren bir anket hazırladık. 29 Kasım-7 Aralık tarihleri arasında, 515 asistan hekimin katılımıyla gerçekleştirdiğimiz Tıpta Uzmanlık Eğitimi Anketi’nin sonuçları da gösteriyor ki biz asistan hekimler var olan yasal haklarımızı bile kullanamıyoruz.
Öncelikli olarak uzmanlık eğitimimizle ile ilgili sorular sorduk.
“Uzmanlık eğitimini yeterli buluyor musunuz?” sorusunun cevabı %55 olumsuz
Asistanlığı bittiğinde mezun olduğunu eğitim kurumundan yeterli donanımda bir uzman hekim olarak mezun olacağını düşünenler yalnızca %32 iken eğitimlerinin yetersiz olduğunu düşünenler %35, karasızlar ise %31
Gelelim çalışma şartlarına.
“Gün aşırı nöbet tutuyor musunuz?” Sorusuna cevaben, asistanların %53’ü gün aşırı nöbet tuttuğunu söyledi. Anket, asistanların %82’sinin bunun yasa dışı olduğunu bildiğini belirtmesine rağmen duruma itiraz edenlerin %93’ü mobinge maruz kaldığını, itiraz etmeyenlerin de %82’sinin mobinge uğramaktan korkup sustuğunu göstermektedir.
Asistanların %81’i sağlıksız koşullarda çalıştığını ifade ediyor.
Asistanlıkta karşılaştığımız sorunlar karşısında bazılarımız ‘geçecek’ deyip dayanmaya çalışırken, bazılarımızın da istifayı aklımızdan geçirdiğini gördük. Ankete göre en az bir kez istifa etmeyi düşünenlerin oranı %68.
Ankete katılan asistan hekimlerin uzmanlık eğitimi boyunca tespit ettikleri en önemli sorun %98 oranında niteliksiz uzmanlık eğitimi
Yine anket sonucu göstermektedir ki %73’ümüz herhangi bir sorun ile karşılaştığımızda çözüm yolunda muhatap bile bulamıyoruz.
Tüm bunlar yetmezmiş gibi OHAL koşulları altında hekimliğimiz, uzmanlık eğitimimiz tehdit altında. Hiçbir hukuki süreç işletilmeden ,şu ana kadar 2 bin 750 hekim işinden atıldı. Tıp Fakülteleri’nden 171, Sağlık Bakanlığı’ndan 39 asistan hekim ise işinden atılmakla kalmadı, eğitim hakları ellerinden alındı.
Her şeye rağmen özlük haklarımızdan, eğitim hakkımızdan, demokrasi talebimizden vazgeçmiyoruz.
OHAL’de ve herhalde; hatırlamamız ve hatırlatmamız gereken bir şey var.
Asistan hekimlerin hakları vardır:
Uzmanlık öğrencileri, uzmanlık eğitimi uygulaması sayılmayan işlerde görevlendirilemez
Uzmanlık öğrencisinin programlarda, kurul tarafından belirlenmiş müfredat ve standartlarda eğitim verilmesinin sağlanmasını isteme hakkı vardır.
Mesleki gelişimi sağlayacak tüm uygulamalı ve kurumsal eğitim etkinliklerine mutlaka çalışma saatleri içinde yer verilmeli ve katılım sağlanmalıdır.
Uzmanlık öğrencisi, programda bulunan bütün eğiticilerin gözetim ve denetiminde araştırma ve eğitim çalışmalarında ve sağlık hizmeti sunumunda yer alır.
Uzmanlık öğrencilerinin nöbet uygulaması üç günde birden daha sık olmayacak şekilde düzenlenir
Aylık 130 saatin üzerinde nöbet tutturulmaması gerekmektedir.
Asistan hekimlerin branş dışı nöbete dahil edilmesi yasaktır.
Tabip, meslektaşlarını küçük düşürecek tavır ve hareketlerde bulunamaz.
Eğitim hakkımız engellenemez!
Haklarımıza sahip çıkmak için asistanlar olarak, tüm asistan hekimleri TTB Asistan ve Genç Uzman Hekim Kolunda bir arada olmaya çağırıyoruz.