DİSK , KESK, TMMOB, ATO, İKK, ASMMMO Zamları Protesto etti
Ankara’da emek ve meslek örgütleri gittikçe derinleşen ekonomik krizi ve zamları bir basın açıklamasıyla protesto etti. DİSK Ankara Bölge Temsilciliği, KESK Ankara Şubeler Platformu, TMMOB Ankara İKK, Ankara Tabip Odası, ASMMMO tarafından 09 Ekim 2019 Çarşamba günü Ulus Atatürk heykeli önünde yapılan basın açıklamasında “halkın yapılan zamlarla iyice yoksullaştırıldığı” dile getirildi.
“Halkın cebinden elinizi çekin! Zamlar geri alınsın” içerikli pankart ile gerçekleştirilen eylemde “Susma haykır, zamlara hayır”, “Savaşa değil emekçiye bütçe” sloganları ve alkışlarla zamlar protesto edildi.
Ortak Basın Açıklaması
09 Ekim 2019
Kamuoyuna ve Basın Emekçilerine Feryadımızdır,
Son haftalarda, ulaşımdan elektriğe, doğal gazdan çaya şekere üst üste zamlar yapılmıştır. AKP-MHP iktidarının ciddi bir mali kriz içine sürüklendiği açıktır. Bu yılın ilk altı ayında, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın resmi verilerine göre, bütçe açığı 79 milyar TL’dir. Hükümetin yarattığı ve hazineye yüklediği borçların faizleri bile ödenemez hale gelmiştir. Tüketim maddelerine bindirilen vergiler ve zamlar emekçiyi, işçiyi ezmiştir. Emekçilere, işçilere bütçe açığı bahane olarak gösterilmektedir. Bu ekonomik krizin faili bizzat hükümettir, onların israf politikalarıdır. Sermayeye yandaş politikalardır. Siyasal iktidar sadece bütçenin kaynaklarını faizciye-rantiyeye aktarmakla kalmıyor, aynı zamanda bir yandan enerji sektöründeki firmaları, büyük inşaat firmalarını ve şehir hastanelerini kurtarmak, diğer yandan da izlediği savaşçı politikalar nedeniyle artan savaş harcamalarını finanse edebilmek için bütçe içi ve dışı kaynakları zorlamaktadır.
Emekçiden ve işçiden çalan hükümet, zenginlerin milyarlarca TL’lik vergi ve sigorta prim borçlarını bir kalemde siliyor, affediyor. Kapalı kapılar ardında IMF ile görüşen egemenler çareyi halkın kullanmakta olduğu temel kamusal mal ve hizmetlerin fiyatlarına zam yapmakta buluyor. Bu amaçla da başta benzin, mazot ve LPG olmak üzere, elektriğe, doğal gaza, köprü, oto yol kullanım ücretlerine sık sık ve büyük oranda zamlar yapıyor.
Krizi yaratan %1’lik imtiyazlı sınıf bunun bedelini biz emekçilere, işçilere ödettirmek istemektedir. Bu krize işçiler ve emekçiler neden olmadı. Bu borçlanmalardan işçilerin ve emekçilerin cebine tek kuruş girmedi. Bir avuç sermayedar ve yandaş egemenler servetlerine servet katarken, halk yoksullaştırılmıştır. Bu ülkenin inşaasına alın terini geçmişte döken 12 milyon emeklimiz açlık sınırında yaşamaya sürüklenmektedir.
Bu krizden çıkmanın yolu zamlar ve vergiler değildir. Krizi doğuran neoliberal rantçı politikalardır. Krizden çıkmanın yolu, ekonomiyi düzeltmenin yolu, emeğe saygı, alın terimizin karşılığının ödenmesi, demokrasi ve barış ikliminin tesisinden geçmektedir. Demokrasi ve adalet gerçekleşmeden bu yurda refah ve huzurun gelmesi olanaklı değildir.
22 Ağustos 2019 tarihinde büyük bir tiyatro sahneye konulmuş, 2019 Dönemi Kamu Kesimi Toplu İş Sözleşmesi’nde milyonlarca emekçinin hakkı sarı sendikalar ve hükümet iş birliğiyle iç edilmiştir, hiç edilmiştir.
Kendi gelirlerine, ödeneklerine, örtülü ödeneklerine % 50 üzerinde zam yapanlar halka açlığı, yoksulluğu dayatmaktadır. Kendileri israf içinde olup yetim hakkı yiyenler, bütçeyi hortumlayanlar %99 luk halk kitlelerine şükretmeyi tavsiye etmektedir.
Biz işçiler, emekçiler olarak sesleniyoruz.
Son 15 yılın zamları karşısında eriyen ücretlerin acilen telafi edilmesi öncelikli talebimizdir.
Kamu kurum ve kuruluşlarında liyakatsiz, yandaş ve israfa yol açan yönetim anlayışı derhal terk edilmeli ve kanun dışı harcamalar idarecilere rücu edilmelidir.
Varlık fonu, Kredi Garanti fonu, Savunma Sanayi Fonu gibi kamuoyu denetimi dışına ‘kaçırılmış’ uygulamalar sonlandırılmalı ve derhal kamuoyu denetimine açılmalıdır. Kamusal hizmet ve üretim alanında istihdam oluşturulup işsizlik önlenmelidir. İşsizlik sigortası fonu sadece işsizlere aittir, bu fonun yağmalanması durdurulmalıdır.
Vergideki adaletsizliğe son verilmeli, çok kazanandan çok vergi alınan, asıl olarak karın/rantın/faizin vergilendirilmesine dayanan bir vergi sistemi kurulmalıdır. Türkiye’nin en büyük şirketlerinin, en zengin ailelerinin, partili/yandaş patronların vergi borçlarını büyük oranda sıfırlayan kararların derhal iptal edilmesini istiyoruz.
Devlet idaresindeki akıl dışı harcamaların ve savurganlığın son bulmasını istiyoruz.
Bugün için işçileri emekçileri ezen egemen sınıfa son sözümüz şudur. Bugün feryad eden işçi ve emekçiler seçim sandıklarında sizleri tarihe gömecek fermanı da yazmasını bilirler.
Saygılarımızla…
- DİSK Ankara Temsilciliği-
- KESK Ankara Şubeler Platformu-
- TMMOB Ankara İKK
- TTB-Ankara Tabip Odası-
- ASMMMO