SES Ankara Şube bugün ( 8.12.2016 ) saat 12.30 da Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü önünde KHK ile ihraç edilen üyelerimiz Veli Saçılık ve Aslıhan Han’ ın ve diğer ihraç edilen Kamu emekçilerinin görevlerine döndürülmesi için bir basın açıklaması yaptı. Veli Saçılık , Aslıhan Han ve SES Eşbaşkanı Gönül Erden KHK – OHAL ve ihraçlar ile ilgili birer konuşma yaptılar . SES Ankara Şube adına Rona Temelli basın açıklamasını okudu.
Basın Açıklaması tam Metni
HAKLAR; OHAL VE KHK’LERDEN ÖNCE GELİR…
İHRAÇLARINIZA, AÇIĞA ALMALARINIZA, SÜRGÜN VE CEZALARINIZA TESLİM OLMAYACAĞIZ…
15 Temmuz darbe girişimini fırsata çevirmek isteyen siyasi iktidar, demokrasinin son kırıntılarını da, ilan ettikleri ve daha uzun süre devam ettirmeyi planladıkları OHAL ilanı ve buna bağlı olarak çıkardıkları Kanun Hükmünde Kararnamelerle (KHK) yok etmeye; kendisine biat etmeyen, diz çökmeyen, muhalif gördüğü tüm kesimleri de bu demokrasi ve hukuk dışı yolla tasfiye etmeye çalışmaktadır.
Bugün buraya, 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında AKP iktidarının TBMM’yi de bypass ederek antidemokratik şekilde çıkarmış olduğu KHK’lerin hukuksuzluğunu ifade etmeye geldik.
Bugün buraya, AKP iktidarının kendi iktidarını sağlamlaştırmak için faşizmi kurumsallaştırdığından söz etmeye geldik.
Bugün buraya, siyasi iktidarın Kanun Hükmünde Kararnamelerle muhalif dernekleri kapatmasından, muhalif basını susturmasından, ihraçlarla kamu emekçilerinde yol açtığı mağduriyetlerden de bahsetmeye geldik.
Bugün buraya ne işsizliğin tavan yaptığı bu ülkede yoksullar sadaka malzemesi olarak gören sosyal hizmet politikalarını, ne kadını aile içine hapseden kadın politikalarını eleştirmek ne de Sosyal Hizmet Personelimizin özlük demokratik haklarını istemek için geldik.
Bugün buraya Haksız ve Hukuksuz bir biçimde işten atılan, işten attığınız arkadaşlarımız için hesap sormaya geldik.
Darbe Girişimi sonrası siyasi iktidar ülkede neler yaptı bir bakalım.
İçinden geçtiğimiz bu karanlık dönemde; AKP’nin faşizan uygulamalarıyla tüm demokratik ilke ve kurallar, temel hak ve özgürlükler bir bir ortadan kaldırılmış, kadına yönelik şiddetle mücadele eden dernekler kapatılarak kadınlara savaş açılmış, meclis işlevsizleştirilmiş, çocuk hakları alanında uluslararası çapta faaliyet yürüten çocuk dernekleri kapatılmış yaratılan polis devleti ile tüm yaşam alanlarımız kuşatılarak en ufak bir demokratik tepkiye dahi tahammül gösterilmeyerek şiddetle karşılık verilmiştir.
1 Eylül, 29 Ekim ve 22 Kasım tarihlerinde yayımlanmış 672, 675, 677 sayılı KHK ile darbe ile uzaktan yakından ilgisi olmayan, neredeyse tüm yaşamlarını emeğin özgürleştiği demokratik bir Türkiye mücadelesine adamış, yaşamı boyunca darbe karşıtı olmuş, eşitlik, adalet, özgürlük, parasız sağlık ve sosyal hizmet diye haykıran yüzlerce SES ve KESK üyesi ihraç edilmiştir. Bu şekilde sendikalarımız ve üyelerimiz biat etmeye zorlanmakta, sendikal eylem ve etkinliklerimizden dolayı cezalandırılmaktayız. Sendikal eylem ve etkinlikler nedeniyle haklarında onlarca dava açılan ve tümünde iç yargı ve AİHM kararlarıyla aklanan arkadaşlarımızın, bu kez KHK’lar ile açığa alınmaları, ihraç edilmeleri darbe girişiminin siyasi iktidar tarafından nasıl fırsata dönüştürüldüğünü açıkça göstermektedir.
Kamudan ihraç edilen emekçiler arasında; siyasi iktidarın neoliberal politikalarına karşı sendikal haklarını kullanarak direnen aktivist üyelerimizden Veli SAÇILIK ve Aslıhan HAN da bulunmaktadır. Arkadaşlarımız şuan önünde durduğumuz Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğüne bağlı kuruluşlarda yoksullar, ihmal ve istismar edilmiş çocuklar, şiddet mağduru kadınlar ve engelliler gibi dezavantajlı kesimlere sosyal hizmet sunma çabasında olan arkadaşlarımızdı. Aile Bakanlığının her fırsatta personeline “biz kocaman bir aileyiz” dediği camianın emektar birer üyesiydiler. Veli SAÇILIK arkadaşımız aynı zamanda; Bakanlığın bugünlerde övünerek bahsettiği engellilere ilişkin politikalarına rağmen Bakanlık tarafından hukuksuz bir şekilde ihraç edilerek mağdur edilmiş bir engelli arkadaşımızdır. Bir sosyal hizmet emekçisi iken, kamu görevlerini yürüttükleri sırada idareciler tarafından yazılı ve sözlü takdir edilmiş olan, onuruyla hizmet üreten emekçileri, üyelerimizi işinden ekmeğinden etmek, hangi vicdan ve adalet duygusuyla açıklanabilir? İş güvencesinin siyasal iktidarın iki dudağı arasında olan, OHAL’le ve KHK’larla yönetilen bir ülkede demokrasiden bahsedilebilir mi?
“Hak Verilmez Alınır, Haklar Yasalardan Önce Gelir!” diyerek kurduğumuz sendikalarımız ve kamu emekçilerinin haklı mücadelesi Kanun Hükmünde Kararnameler ile teslim alınamaz.
On binlerce üyesi KHK’larla işten atılmış ancak, ölüm sessizliğine bürünmüş sendikalardan olmayacağız. Böylesine zor süreçlerde üyesinin yüzüne kapıları kapatan devlet güdümlü sendikalara benzemeyeceğimiz gibi, emekçilerin örgütlülüğünü dağıtan kontra sendikalardan da olmayacağız.
KESK’liler zulmünüze de, kirli politikalarınıza da boyun eğmez. AKP’nin bu ayrımcı ve fırsatçı uygulamalarını her yerde ve her zaman teşhir edeceğiz. Hukuksal mücadelenin yanında, fiili ve meşru mücadele ile direnme hakkımızı sonuna kadar kullanacağız. Bu direniş işyerlerimize geri döndüğümüzde de bitmeyecek. Mücadelemiz bizlere bu haksızlıkları ve acıları yaşatanlar yargılanıncaya ve gerekli cezaları alıncaya kadar devam edecek.
HÜKÜMETE SESLENİYORUZ:
Baskıcı ve faşizan politikalarınızdan vazgeçin. İhraç ettiğiniz, açığa aldığınız arkadaşlarımızı derhal göreve iade edilsin. İfade ve örgütlenme özgürlüğüne, demokrasi güçlerine, muhaliflere, kadınlara ve çocuklara saldırmaktan vazgeçin.
Kamu hizmetlerinde kuralsızlığa son verin.
Karanlığı sürdürmek isteyenlere inat aydınlıkta ısrar edeceğiz.
İşimize geri dönene ve bizim olanı alana kadar mücadele edeceğiz.
Yenileceksiniz, biz kazanacağız.
Çünkü biz haklıyız.
SES ANKARA ŞUBESİ
YÜRÜTME KURULU